Fındıkta verimi olumsuz etkileyen en önemli zararlılardan biri de Fındık Kozalak Akarıdır. Beyaz iğ şeklinde, gözle görülmeyecek kadar küçük oldukları halde, fındığın meyve, yaprak ve tomurcuklarında oluşturdukları kozalak, mantar ve gül adı verilen oluşumlarla kendilerini belli ederler. Kışı da bu kozalaklar içinde geçirirler. İlkbaharda yeni açan yaprakların koltuklarındaki ikinci yıl açacak tomurcuklara girerek, hayat döngülerini bu şekilde devam ettirirler. Bu zararlının bir türü kozalak dışında da (Dişi çiçekler, püsler ve sürgün tomurcuklarında) hayat döngüsünü devam ettirebiliyorlar. Bu türün varlığı mücadeleyi daha da zorlaştırmaktadır. Temmuz ayı ile birlikte, enfekte olmuş tomurcuk ve yapraklarda şişmeler ve şekil bozuklukları baş gösterir. Bir ay içerisinde nohut büyüklüğüne ulaşır. Dişi ve erkek çiçek dökülmeleri zararın boyutunu daha da büyütmektedir.
Fındık Kozalak Akarı; Uzunmusa, Mincane ve Tombul gibi hassas fındık türlerinde %70 e varan verim kaybına sebep olmaktadır.
Kozalakların fiziksel yollarla toplanması en etkili mücadele yöntemi olmakla birlikte, Güllüce bulamacı ile mücadele sıklığı, zararlının yayılmasının önünde en büyük engellerdendir. Gizemli bir hayat döngüsüne sahip bu sinsi zararlının tümüyle ortadan kaldırılması imkânsız gibi görülse de yayılma sıklığının sürekli ve istikrarlı bir şekilde azaltılması, birkaç yıl sonra yok olmasına yol açar. Tarımdaki zararlılarla, zararsız bir mücadele yöntemi olan, sürekli ve aralıklı güllüce bulamacı uygulaması, kademeli bir alan iyileştirmesi sağlar.
Toplanan kozalaklar yakılmamalı ve bahçenin dışına atılmamalıdır. Ocakların uzağında açık bir alanda toplanıp çürümeye bırakılır. Çünkü kozalaklar diğer faydalı böcekler için de bir barınak teşkil ederler. Yayılmanın önlenmesi için üzerine yoğun bir şekilde güllüce bulamacı serpilebilir. Çünkü Fındık Kozalak Akarı zararlıları çok yavaş hareket ettikleri ve çevre şartlarına uyum sağlayamadıkları için kozalakları terk edemez ve yayılma gösteremezler. Kozalak içerisindeki besinler tükendiğinde, besinsiz kalarak yok olup giderler.
Kozalak sayısının yoğunluğu arttığı zaman, yani bir dalda 4-5 kozalak görülmesi durumunda kimyasal mücadele kaçınılmaz olacaktır. Nisan sonu ve mayıs başında bir hafta aralıklarla mücadele etmek gerekir. Kimyasal mücadelenin sonunda mutlaka humik asit uygulayınız. Çünkü bitki koruma kimyasalları toprağınızı en ciddi şekilde kirleten maddelerdir. Humik asit mucizevi bir toprak düzenleyicisi ve toprak temizleyicisidir.
Zararlılarla mücadelede; zararlının soyunu kurutmak, birkaç uygulama ile tümüyle zararlıyı ortadan kaldırmak hedefimiz olmamalıdır. Çünkü tarımın zararlısı olan canlıların hayat döngüleri çok sırlı bir şekilde farklı ve karmaşık olarak yaratılmıştır. Mücadele ettiğimiz canlıların açıklarını yakalamak için sürekli enselerinde olmalı, onları en zayıf zamanlarında, yumurta ve larva aşamalarında yakalamalıyız. Bahsedilen sıklıkta kimyasal uygulama yapılması durumunda; toprak, bitkiler için yaşanmaz bir konuma gelir. Onun için güllüce bulamacı ile bölgesel mücadele sıklığı, bütün zararlıların nüfus yoğunluğunu azaltacaktır. Sürekli yuvalarını yaşanmaz bir duruma getireceğinden, bahçelerimiz onlar için yaşama fırsatı sunmayacaktır.
Commentaires